AKIL ÇAĞIRMA SEANSLARI




Herkesin cinleştiği yerde siyasete, hukuka, ekonomiye, bürokrasiye egemen olan anlayış bardak bardak üstünedir…

Adınıza fallardan fal açılır,

Ama yorumu en bildik, en sıradandır.

Siyasetçisinden bürokratına,

Hukukçusundan insan hakları dersi hocasına,

Alt alta dizilmiş bir yığın insan hakları bildirgeleri ve bireyin dokunulmaz vazgeçilmez, devredilmez hak manzumeleri…

Okuma-yazması olan her insanın anlayabileceği sadeliktedir.

Ancak

Aziz üstatların yorum faslı başladığında binlerce yıllık insanlık birikiminin bir çuval incirden farkı kalmaz.

Düşünce özgür olsun mu?

“Homur homur”

Hanımlar nasıl istiyorlarsa öyle giyinsinler mi?

“Mır mır”

Sizin de şikayet ettiğiniz “12 Eylül darbe anayasası” değişsin mi?

“Ama, lakin, fakat, olmaz, istemiyoruz, en iyi anayasa elimizdeki ihtilal anayasası” oluverir…

Omurgasızlığın böylesine pes doğrusu!

Fikir ahlakı yitirildi mi? Telafisi olmuyor.

Hani derler ya “tuz kokarsa”, vaziyet, tuz kokuyor…

Bir hanımefendinin ne giydiği beni ne ilgilendirir, seni ne ilgilendirir?

Kamusal alanda kadın şöyle giyinir, düğünde böyle giyinir, cenazede öyle…

Sana ne?

Aklından zorun mu var?

Ya da sana göre “kadın aklı ermez” mi ki, kadınlar adına her şeyi üzerine alıyorsun.

Tüm siyasi partiler ve sivil kişi/kurumların, özgürlük çerçevesini genişletmek için hükümetin sunduğu fırsatı iyi değerlendirerek, daha özgürlükçü ortamlar oluşturmaları varken,

Kamu ya da özel alanda insanların ne giyineceklerine devletin bekçilik yapmasını savunmaları anlaşılır değildir.

Ahlak polisliği çağdaş devletin iş ve işlevlerinden biri değildir.

Patiska bezi üretimini devletin asli işi olarak görenlerin, bu bezin nerde ve nasıl kullanılacağını tayin etmeye yeltenmelerine de şaşmamak gerekir.

Devletin ritüellerini mi yoksa ferrari’sini satmasını mı savunacağız?

Devletin, sunduğu hizmetlerin kalitesine değer vermesi ve çalışanlarından beklentisini bu politika üzerine kurması mı yoksa memurun kıyafetinin rengine, boyuna, bağlama şekline, dar ya da geniş olmasına göre değerlendirmesi mi daha anlamlıdır?

Bunlar cevabı aranacak temel sorulardır.

Daha iyi sağlık hizmeti, noksansız adalet, kaliteli eğitim ve emniyetin tam sağlanması ülküsü etrafında örgütlenmiş devletin en büyük ihtiyacı (bayan veya bay başı açık ya da kapalı) nitelikli personeldir.

Günümüzde ülke zenginlikleri iyi yetişmiş insan gücüne endekslidir.

Yaşar Ugürol

GÜZELLİK

BİRAZ GÜZELLEŞELİM !




Bir oraya bir buraya koştururken, yaşam savaşımızda mutlaka galip gelmenin hazzını yaşamak için bir yerlere sığınırız. Sığındığımız bazı yerlerde yaşama daha sıkı tutunabilmek, kendimizi daha yenilgisiz gösterebilmek kolaydır. Bu kolaylığı bilince sığınmak için tüm yollar açıktır, önce beynimizde sonra cebimizde….

"Kendimizi," kendimize ait tüm durumlarla olabilecek en iyi şekilde var edebilmek önce yüreklerimizi hafifletir sonra yaşamımızı. Daha az yükle ilerlemek daha kolaydır. Bunu bildiğimizden sığınırız…

SEM GÜZELLİĞE SIĞINMA… Kendimizi daha anlamlı, daha güçlü, daha mutlu kılabilmek için sığınma. Güvenli ellere, akıllı yüreklere…

"Her kadın güzeldir" ilkesiyle çabalarımızın karşılığını tüm kadınlarda görmek, bizi daha ayakta, daha güçlü kılar. Güzellikleri ortaya çıkarabilmek ciddi bir iştir sanılanın aksine. Bizim işimiz bu iki cümlede gizli. Bulabilene…

Kadınların tümünün güzel ve akıllı olduğunu genel kabul olarak çabalarımıza yansıtmak ise bizim ayrılmayacağımız amacımızdır.

Yürekten yüreğe akan, tüm evreni saran güzelliklerin sizlerden hiç ayrılmamasını isteriz.



GÜLER YÜZLÜ, GÜZELLİK DOLU YAŞAM DİLEKLERİMİZLE